Başkan Nejdat Sin, Covid-19 pandemisi sonrası kurgulanan yeni dünya düzeninde tüm ekonomiler için tarım ve gıda sektöründe elde edilen ürünlerin sağlıklı, güvenilir, izlenebilir, verimli ve sürekli kılınmasının temel hedef olduğunu, Avrupa Birliği’nin ilan ettiği Avrupa Yeşil Mutabakatı kriterlerinin de Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatındaki yükselişinin devamlılığı için kritik önem taşıdığını belirtti.
Başkan Sin, “Geçen yılki 2,73 milyar dolarlık sektör ihracatımızda 811,2 milyon dolar değer ve yüzde 30’luk payı oluşturan Avrupa Birliği, tasarladığı yeşil dönüşümde tarım sektörünü odak noktada konumlandırıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın temel bileşenleri arasında tarladan sofraya adil, sağlıklı çevre dostu gıda sistemleri yer alıyor. Türk tarım sektörü olarak bizim de gıda güvenliği ve karbon ayak izini azaltma konularında görevimizi eksiksiz yerine getirmemiz gerekiyor.” dedi.
‘ÜRETİMİN HER AŞAMASININ İZLENEBİLİRLİĞİ ÖNCELİKLİ’
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın temel bileşenleri arasında tarladan sofraya adil, sağlıklı çevre dostu gıda sistemlerinin yer aldığını dile getiren Başkan Sin, “Gıdaların işlenmesi, ulaştırma, saklama, paketleme süreçlerinin çevreye olan etkilerinin azaltılması, gıda atıklarının değerlendirilmesi yoluyla döngüsel ekonomiye katkı sağlanması, tarımda aşırı gübreleme faaliyetlerine son verilmesi, pestisit kullanımının azaltılması ve yeraltı sularının kirlenmesinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Avrupa Komisyonu ayrıca gıdanın nereden geldiği, besin değeri ve çevresel ayak izi gibi ayrıntılar da dâhil olmak üzere dijital yollarla tüketicilere daha iyi bilgi vermenin yeni yollarını araştırıyor. Bu yaklaşım, tarım ürünleri ihracatında dünyanın öncü ülkeleri arasında yer alan Türkiye’deki yaş meyve sebze üreticileri ve ihracatçıları için büyük önem arz ediyor. Türkiye genelinde sektörün koordinatörlük ve sekreterya hizmetlerini yürüten Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak Avrupa Birliği pazarında faaliyet gösteren ihracatçılarımızın Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumu konusunda gerekli hassasiyetleri göstermesi için ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde farkındalığı artırmanın gayretini gösteriyoruz.” diye konuştu.
‘NİSANDA EN ÇOK DOMATES İHRAÇ ETTİK’
Türkiye’nin yıllık ortalama 54 milyon tonluk yaş meyve sebze üretimini ihracata daha fazla yansıtmak için köprü olduklarını, pandeminin olumsuz etkilerine rağmen tedbirler ve destekler sayesinde ihracatı kesintisiz sürdürdüklerini dile getiren Başkan Sin, “Sektörümüz nisan ayında 327 bin 761 ton ürünü dış pazarlara ihraç ederek, ülkemize 201 milyon 722 bin dolar döviz kazandırdı. Ülkemizin yaş meyve sebze ihracatı nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 69 değerde yüzde 70 artış kaydetti.” dedi.
Nisan ayında Türkiye’nin 98,9 milyon dolarlık sebze, 57,6 milyon dolarlık meyve ihracatı gerçekleştirdiğini belirten Başkan Sin, “Nisanda en çok ihraç ettiğimiz ürün 41,9 milyon dolar değer ile domates oldu. 27,1 milyon dolar değer ile biber ikinci, 24,3 milyon dolar değer ile limon üçüncü sırada yer aldı. Bu ayda en fazla ihracat artışlarını limon, patates, soğan, armut ve şeftalide elde ettik.” değerlendirmesini yaptı.
EN FAZLA İHRACAT RUSYA, ROMANYA VE IRAK’A
Yaş meyve sebze sektörünün nisan ayı ihracatını ülke gruplarına göre değerlendiren Başkan Sin şunları söyledi: “Yılın dördüncü ayında en fazla ihracat yaptığımız ülke yüzde 85 artış ve 57,5 milyon dolar değer ile Rusya oldu. Yüzde 64 artış ve 30,1 milyon dolar değer ile Romanya ikinci, yüzde 81 artış ve 14,3 milyon dolar değer ile Irak üçüncü sırada yer aldı. Söz konusu ayda Hindistan, Libya, Suriye, Kosova ve Beyaz Rusya pazarlarında 5 katına varan oranlarda ihracat artışları yakaladık.”